Haberler

Dünyanın ilk ve tek “Ekşi Hamur Kütüphanecisi” Karl De Smedt, Enstitü İstanbul İSMEK Fırıncılık ve Pastacılık Okulu’nu ziyaret etti. Eski ekmek geleneklerini araştırmak için dünyayı dolaşan ve ekşi hamurları 2013’ten bu yana Puratos Ekşi Hamur Kütüphanesi’nde muhafaza eden De Smedt, katılımcılarımıza ekşi maya hakkında kısa bir seminer verdi. Ziyaret sırasında okulumuzda muhafaza edilen ekşi maya örnekleri hakkında bilgi alan Ekşi Hamur Kütüphanecisi, en eskisi 1809 yılına tarihlenen ekşi maya örneklerinin birbirinden değerli olduğunu söyledi.

Enstitü İstanbul İSMEK Fırıncılık ve Pastacılık Okulu, alanında çok değerli bir konuğu ağırladı. Dünyanın ilk ve tek “Ekşi Hamur Kütüphanecisi” Karl De Smedt, okula yaptığı ziyarette, ekmekçilik eğitimi alan katılımcılarımıza ekşi maya hakkında kısa bir seminer verdi. Eski ekmek geleneklerini araştırmak için dünyayı dolaşan ve ekşi hamurları 2013’ten bu yana Brüksel’deki Puratos Ekşi Hamur Kütüphanesi’nde muhafaza eden De Smedt’e, Puratos Pazarlama Sorumlusu Şeyda Uncu eşlik etti. Ekşi Hamur Kütüphanecisi Karl De Smedt, ekşi mayanın önemine değindiği seminerde ekmeğin, insanlığın en eski geleneği olduğunu belirtti. 

Ekşi Mayalar Kütüphane Envanterine Nasıl Alınıyor?
De Smedt, seminerde farklı ülkelere ait ekşi maya numunelerinin, kütüphane envanterine dahil edilme sürecine de değindi. Ekşi mayası olan herkesin, Puratos Ekşi Hamur Kütüphanesi’nin web sitesine (https://sourdoughlibrary.puratos.com) herhangi bir bedel ödemeksizin kayıt yaptırabileceğini belirten De Smedt, kaydı yapılan ekşi mayanın kabul edilmesinin ardından yapılan ilk işin, bulunduğu yere giderek mayayı almak olduğunu söyledi. De Smedt, alınan numunenin özel kutular içerisinde Ekşi Hamur Kütüphanesi’ne transfer edildiğine dikkat çekti. Geleneksel mirasın korunması ve geleceğe taşınması adına sonraki adımda detaylı bir evraksal sürecin başladığına işaret eden dünyanın ilk ve tek Ekşi Hamur Kütüphanecisi, bu konuda olabildiğince detaya inildiğini vurguladı. De Smedt ayrıca Puratos Ekşi Hamur Kütüphanesi’nde halen 140 kadar ekşi maya ve bu mayaların içerisinde barınan 1500 civarında bakteri, laktik asit olduğu bilgisini de verdi. Katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayan konuğumuz seminerin sonunda, yanında getirdiği ekşi mayayı, okulumuza hediye etti. De Smedt, Barbara ismini verdiği bu mayayı, 2013 yılında İtalya’da elde ettiğini de ifade etti.

Ekşi Mayalarımız İlgi Çekti
Ekşi Hamur Kütüphanecisi Karl De Smedt, Fırıncılık ve Pastacılık Okulumuzda bulunan ve en eskisi 1809 yılına tarihlenen ekşi mayalarımızı da muhafaza edildikleri bölümde inceledi. Aralarında 1923 tarihli Tokat ekşisi, 1932 Bolu ekşisinin de bulunduğu ekşi mayalardan en çok hangisinin ilgisini çektiği sorulduğunda gülerek, “Hepsi...” diye karşılık verdi De Smedt. Fırıncılık ve Pastacılık Okulumuzun özel konuğu ziyaretinin sonunda, ekmek üretimi yapılan atölyeleri de gezdi, katılımcılarımızın elinden çıkan birbirinden leziz ekşi mayalı ekmekleri tattı. Zerdeçallı, kahveli, kekikli ve birçok lezzetle aromalandırılan ekşi maya ekmeklerini tatmaktan duyduğu memnuniyet De Smedt’in yüzünden okundu.