Haberler

19 Aralık 2024
YAPAY ZEKÂ VE YETİŞKİN EĞİTİMİ ARAMA KONFERANSIMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK

Enstitü İstanbul İSMEK eğitmenleri, "Yapay Zekâ ve Yetişkin Eğitiminin Geleceği" başlığı ile Eyüpsultan Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen arama konferansında bir araya geldi. Yapay zekâ odaklı yetişkin eğitimi, mesleki eğitimin geleceği, eğitimde üretken yapay zekâ uygulamaları ve etik tartışmalar gibi başlıklar altında düzenlenen konferansta, akademi ve iş dünyasından önemli konuşmacılar yer aldı. Konferansta yapılan konuşmalarda, yapay zekâ teknolojisinin eğitime, özellikle de yetişkin eğitimine ne şekilde etki edeceği üzerinde duruldu.

Enstitü İstanbul İSMEK, son dönemde sıkça duyduğumuz bir teknoloji kavramı olan ve giderek yaşamın her alanında kullanılmaya başlayan yapay zekânın, eğitime, özellikle de yetişkin eğitimine yansımasının ne şekilde olacağını tartışmak amacıyla bir arama konferansı gerçekleştirdi. Eğitmenlere yönelik, “Yapay Zekâ ve Yetişkin Eğitiminin Geleceği” başlığı altında gerçekleşen konferansta, günümüzde akıllı ev aletleri, akıllı telefonlar ve hatta teknoloji donanımlı otomobillerde kullanılan yapay zekânın, eğitim alanında büyük kolaylıklar sağlayacağı gibi birtakım dezavantajları da bulunduğu, konferansa katılan konuşmacıların ortak kanısıydı. 

Yapay Zekâ, İnsanın Yerini Alacak mı?
Enstitü İstanbul İSMEK Bilişim ve Eğitim Teknolojileri Yöneticisi Soner Şimşek ve Akademik Gelişim Sorumlusu Dr. Zeynep Özdoğan Gacal’ın moderatörlüğünde, Eyüpsultan Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferans, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeynep Neyza Akçabay’ın açılış konuşmasıyla başladı. Eğitimde yapay zekânın son dönemde daha fazla kullanıldığına dikkat çeken Akçabay, Enstitü İstanbul İSMEK’te yapay zekâ ile ilgili pek çok programda eğitim verildiğini vurguladı.

Akçabay’ın açılış konuşmasının ardından konferans, ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Yıldırım, Yapı Kredi Bankası Kurumsal İletişim Direktörü Arda Öztaşkın ve Teacher X Kuruvusu Dr. Işıl Boy Ergül’ün katılımıyla gerçekleşen, “Yapay Zekâ Nereye Gidiyor, Bizi ve Eğitimi Nereye Götürüyor?” konulu oturumla devam etti. Oturumda söz alan Prof. Dr. Soner Yıldırım, yapay zekânın kurallara dayalı olduğunu belirterek, yaratıcılık konusunda insan kadar güçlü olmadığını ifade etti. Bir algoritmalar silsilesi olan yapay zekânın eğitimdeki rolüne değinen Prof. Dr. Yıldırım, yapay zekânın ürettiği bütün verilerin, insan beyninin ürettiği veriler olduğunu söyleri. Yapay zekânın, vasat zekâyı gündeme getirdiğine dikkat çeken Yıldırım, bu teknolojinin çocuklarda yaratıcılığı körelttiğini savundu. Yapı Kredi Bankası Kurumsal İletişim Direktörü Arda Öztaşkın ise bir sistemler bütünü olan yapay zekânın bankacılık sektöründe 15 yıldan bu yana kullanıldığını hatırlattı ve bu teknoloji ile günümüz iş dünyasındaki pratiklerimizin, farklı bir noktaya evrileceğinin altını çizdi.

Teknoloji çağının en etkili araçlarından biri olan yapay zekânın, gelecekte pek çok iş kolunda insanın yerini alacağı endişeleri de konferansta sıklıkla dile getirilen konular arasındaydı. Konferansın ilk oturumunda konuşan Teacher X Kurucusu Dr. Işıl Boy Ergül, yapay zekânın, yakın bir gelecekte öğretmenin yerini alacağını düşünenlerin, öğretmenin gerçek değerini anlamamış kişiler olduğunu vurguladı. Yapay zekânın, her zaman doğru ve kesin veriler sunmadığını söyleyen Ergül, yapay zekânın manipülasyona açık olduğuna da dikkat çekerken, yapay zekânın eğiticinin işini kolaylaştırması gerçeği bir yana, sağlıklı bir öğrenmenin, gerçek anlamlı öğretmen-öğrenci ilişkisi ile olacağının altını çizdi. Dr. Işıl Boy Ergül, sunumunda ayrıca okulların bir yapay zekâ kılavuzu olması gerektiğini de söyleyerek, öğrencilere etkileşimli, anlamlı öğrenme deneyimleri sunulmasının önemine vurgu yaptı. 

Yapay Zekâ Okuryazarlığı Önemli
Konferansın ikinci oturumu, “Yapay Zekâ ve Toplumsal Dönüşüm: Gündelik Hayat, Sosyal Adalet, Toplumsal Cinsiyet ve Etik” başlığı altında gerçekleşti. Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Erkan Saka, Koç Üniversitesi’nden Suncem Koçer, Hukukçu - İnsan Hakları Savunucusu Nazan Moroğlu ve Siyaset Bilimci ve Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Ece Öztan ile infodemiLab Araştırmacısı M. Burak Atasever, bu oturumun konuşmacı konuklarıydı. Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erkan Saka, yapay zekâ araçlarının günlük hayatı ve iletişimi dönüştürmesi konusunu ele aldı. Oturumda infodemiLab Araştırmacısı Atasever ise yapay zekâ araçlarının kullanımının, eğitimde tüm öğrencilere fırsat eşitliği sunmak açısından önemli bir rolü üstlenebileceğine dikkat çekerken, Hukukçu Nazan Moroğlu, yapay zekânın avantajlarının yanı sıra dezavantajlarının da bulunduğunu söyledi. Yapay zekânın zararlarının önünü geçecek hukuksal düzenlemelerin yapılması gerektiğine vurgu yapan Moroğlu, yapay zekâ okuryazarlığı konusunda kendimizi geliştirmemiz gerektiğini ifade etti. Oturumda yapay zekâ okuryazarlığının önemini vurgulayan bir diğer isim de yapay zekâyı, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından ele alan Siyaset Bilimci ve Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Ece Öztan’dı. 

Yapay Zekâ ile Uyum Halinde Çalışmayı Öğrenmeliyiz.
"Yapay Zekâ ve Yetişkin Eğitiminin Geleceği" konulu arama konferansı, “Mesleklerin ve Mesleki Eğitimin Dönüşümü” başlıklı oturumla devam etti. Vatut Teknoloji AŞ Kurucuları Prof. Dr. Melis Oktuğ Zengin ve Doç. Dr. Ali Efe İralı ile Siber Güvenlik Uzmanı Ayşe Aktağ, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Eğitim Müdürü Burak Kürekçi, Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Eray Dinç, oturumun konukları arasında yer aldı. Yapay zekânın mesleki eğitimi ne şekilde etkileyeceğine değinilen oturumda, mesleki eğitim ile sektör beklentilerinin hiçbir zaman eşitlenemediğine dikkat çekildi.

İSO Eğitim Müdürü Burak Kürekçi ise konuşmasında, gelecekte dijital yetkinliğin şimdikinden daha önemli olacağına yaparak, dijitalleştirme ve bu dijitalleştirmenin sürdürülebilir olması gereğine vurgu yaptı. Kürekçi ayrıca yapay zekâyı öcü gibi görmek yerine bir iş arkadaşı olarak kabul edip, uyum halinde çalışmayı öğrenmemizin faydalı olacağını ifade etti. İş gücü piyasası ve eğitim kurumları arasında işbirliklerinin önemine de değinen Kürekçi, teknolojik gelişmelere ayak uydurma konusunda sektörlerin dijitalleşme sürecinin, verimli eğitim işbirlikleri ile doğru yönetileceğini öne sürdü.

Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, arama konferansının, yapay zekâ teknolojisi hakkında farkındalık yaratmak adına önemli bir adım olduğunu belirterek oturuma katkı sunarken, “Enstitü İstanbul İSMEK’in burada yaptığını, tüm Türkiye’ye yaymak gerekiyor” diye konuştu. 

Oturumda söz alan Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Eray Dinç ise akademik dünyada sabit bir eğitim müfredatı yerine sürekli güncellenen bir müfredatla ilerlemenin daha yararlı olacağını belirtti. Dinç, eğitimde yapay zekâyı yasaklamanın, öğrenciyi sınırlandırmak demek olacağını da sözlerine ekledi. 
Siber Güvenlik Uzmanı Ayşe Aktağ da, konuşmasında kadın yazılımcıların sektördeki yerini ele aldı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsiyete göre eğitim istatistikleri, STEM alanlarında kadınlar, düzeltici eylemler, Aktağ’ın sunumunun konu başlıklarını oluşturdu.


Yapay Zekâyı Kullanmama Seçeneğimiz Yok
Bahçeşehir Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Yavuz Samur, Khan Academy Türkiye’den Alp Köksal, Bahçeşehir Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç Dr. Bülent Sezgin, Cisco Networking Academy Türkiye Müdürü Onur Doğan, Boğaziçi Üniversitesi Öğr. Üyeleri Doç. Dr. Senem Yıldız ve Doç. Dr. Şebnem Yalçın, konferansta yapay zekâ ve eğitim süreçlerinin dönüşümünü ele aldı. Prof. Dr. Samur, eğitimde en çok konuşulması gereken konunun yapay zekâ olduğunu belirterek, yapay zekâ kullanma ahlakının oluşmasının önemine vurgu yaptı. Khan Academy adına konferansa katılan Alp Köksal ise hayat boyu öğrenmeyi içselleştirmemiz gereken bir dünyada yaşadığımızı belirterek, yapay zekâ teknolojisi kullanmaktan kaçınmanın anlamsız olduğunu şu sözlerle dile getirdi; “Kullanmamak gibi bir seçenek yok. Yapay zekâyı bizden daha iyi kullanan firmalar bizim yerimiz alacak.”

Doç. Dr. Şebnem Yalçın konuşmasında, yabancı dil öğrenmede yapay zekânın nasıl destek vereceği konusuna değinirken, Doç Dr. Senem Yıldız da dil öğretiminde teknoloji kullanımının sağladığı yarara dikkat çekti ve yapay zekâ araçlarının bu konuda ciddi bir işbirlikçi olduğunu ifade etti. Bahçeşehir Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç Dr. Bülent Sezgin ise yapay zekânın sanat eğitimi alanına yansımasını ele aldı. Doç Dr. Sezgin, yapay zekâ ile üretilen sanat eserinin gerçek mi, değil mi, telif hakkı konusu nasıl halledilecek gibi soruları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
 
Yapay Zekâ, Pandemiden Sonraki Yeni Dalga
Konferansın “Eğitimde Üretken Yapay Zekâ Uygulamaları” başlıklı oturumu, Star Quiz Kurucusu Cem Çizen, Sufle Bilişim Bulut ve Platform Mühendisi Ceyda Düzgeç ve Vimesoft CEO’su Mükremin Sarıer’in katılımıyla gerçekleşti. Mükremin Sarıer, pandemi döneminde eğitim teknolojilerinin çok hızlı değişip dönüştüğünü belirterek, günümüzde yapay zekânın da bu dönüşümün bir parçası haine geldiğine dikkat çekti. Pandemide önem kazanan uzaktan öğrenme sistemi LMS’nin artık eğitimde bir trend haline geldiğine vurgu yaptı. Sarıer, pandemiden sonraki yeni dalganın yapay zekâ olduğunu sözlerine ekledi. Konferansın son oturumu, geleceğin yetişkin eğitimi konusundaydı. Oturum Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Yıldız, Enstitü İstanbul İSMEK Koordinatörü Dr. Canan Aratemür Çimen, Beykent Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Alper Değerli ve Adıyaman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ziya Toprak’ın katılımıyla gerçekleşti. 

Yapay Zekânın Eğitimde Kullanılmaması Asıl Risk
Enstitü İstanbul İSMEK Koordinatörü Dr Canan Aratemür Çimen ise yapay zekâ odaklı konferansı kastederek, “Dayanışma bugün başladı. Belediyemizin özelinde toplumsal dayanışmayı sınıflara taşımak en büyük hedefimiz. Toplumsal değişimi, dönüşümü hedefliyoruz.” diye konuştu.

Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Yıldız’ın, yapay zekâyla ilgili en büyük risk konusundaki değerlendirmesi dikkat çekiciydi. Prof. Dr. Yıldız, bu konudaki en büyük riskin, bu teknolojinin yetişkin eğitiminde kullanılmaması olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Yıldız, yapay zekâ okuryazarlığı konusunda farkındalığı artırmanın, Enstitü İstanbul İSMEK gibi kurumların önceliği olması gerektiğinin de altını çizerek, “Yetişkin eğitiminde öncelikli grubun eğitim almayanlar olması gerekirken, eğitimli grupların ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Bu da aradaki makası daha da açıyor. Yapay zekâ toplumda uçurumu açacak mı, yoksa bir eşitlenmeye, birleştirmeye mi götürecek, bunun tartışmaya açılması gerekiyor.” şeklinde konuştu. Yapay zekâ veri içeriklerinin aslında bizim girdiğimiz veriler olduğu Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Alper Değerli, “Yapay zekânın baskın olarak içerik ürettiği bir dönemdeyiz ve gelecekte bu teknoloji, daha önceki yapay zekâ verilerine dayalı içerikler sunar hale gelebilir.” diye konuştu.

Enstitü İstanbul İSMEK’in toplumsal fayda odaklı eğitim vizyonunu daha ileri taşıyarak hem bireylerin hem de kurumun gelişimine doğrudan katkı sağlamayı amaçlayan konferans, katılımcıların toplu fotoğraf çekilmesiyle son buldu.