Enstitü İstanbul İSMEK'in düzenlediği "Bağımlılıkla Mücadelede Bilinçli Adımlar" konulu seminere katılan İBB Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Şube Müdürlüğü'nden Uzman Sosyal Çalışmacı Buket Üçek, bağımlılıkla mücadelede nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlattı. "9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü" kapsamında düzenlenen çevrim içi seminerde Üçek, bağımlılığın tıpkı tansiyon, diyabet, astım gibi kronik bir hastalık olduğunu belirterek, bu konudaki mücadelede aile desteğinin son derece önemli olduğuna vurgu yaptı.
Enstitü İstanbul İSMEK, “9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü” kapsamında önemli bir seminer düzenledi. Davutpaşa Fırıncılık ve Pastacılık Okulu’nda düzenlenen ve aynı anda çevrim içi yayınlanan “Bağımlılıkla Mücadele Bilinçli Adımlar” konulu seminer, İBB Bağımlılıkla Mücadelede ve Rehabilitasyon Şube Müdürlüğü’nden Uzman Sosyal Çalışmacı Buket Üçek’in katılımıyla gerçekleşti. Üçek, Enstitü İstanbul İSMEK Akademik Gelişim Sorumlusu Dr. Zeynep Özdoğan Gacal’ın moderatörlüğünde düzenlenen seminerde bağımlılığın ne olduğunu ve bağımlılıkla mücadelede nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini katılımcılarla paylaştı.
Bağımlılığı, “Toplumun yaşamını, sağlığını, ulusal ve küresel boyutta ve üst düzeyde tehdit eden, sahte bir iyi oluş hâline sebep olan, bir nesneye ya da bir varlığa karşı önlenemez bir isteklilik” şeklinde tanımlayan Üçek, bağımlılığın tıpkı tansiyon, diyabet, astım gibi ömür boyu tedavi gerektiren kronik bir hastalık olduğunu ifade etti. Üçek, “Bağımlılık, biyopsikososyal düzeyde bir kronik hastalıktır.” diye ekledi.
Davranışsal ve Kimyasal Bağımlılıklar
Bağımlılığın “davranışsal” ve “kimyasal” bağımlılık olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Buket Üçek, kimyasal bağımlılıkları; madde bağımlılığı, alkol ve tütün bağımlılığı olarak tarif etti. Davranışsal bağımlılığın ise teknoloji, kumar, yeme-içme, alışveriş gibi bağımlılıkları kapsadığına değinen Üçek, her iki tür bağımlılığın da beynimizde aynı bölgeden etkilenmeye sebep olduğunun altını çizerek, “Biyolojik olarak verdiği hasar oranı aynı olmasa da haz merkezine verdiği tahribat aynı.” şeklinde konuştu. Buket Üçek, bağımlılığın psikolojik olarak başlayıp fizyolojik olarak devam ederek insanın bünyesine etki eden bir hastalık olduğunu söyledi.
Sanat ve Spor Çocuğu Koruyor
İBB Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Şube Müdürlüğü’nde görevli Buket Üçek, seminerde, çocukları bağımlılıktan korumak için ailelere ve topluma düşen sorumluluklara da değindi.
“Ebeveynler öncelikle kendi davranışlarını gözden geçirmeli, çünkü çocuklar onları rol model olarak görür.” diyen Buket Üçek, aile ve çocuk arasındaki güvenli bağların son derece önemli olduğuna vurgu yaptı. Çocuğu anlamanın ve düşüncelerine saygılı olmanın değerine dikkat çekerken, ebeveynlerin çocuklarını dinlemeyi bilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aile içindeki iletişimin güçlenmesinin bağımlılıkla mücadelede önemli bir yer tuttuğunu belirterek, çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar verilmesi gerektiğini ifade etti.
Ders dışındaki zamanlarını verimli geçirmelerinin önemine de değinen Üçek, “Mutlaka bir sanat veya spor dalıyla ilgilenmelerini sağlayın.” diyerek ebeveynlere tavsiyede bulundu. Spor ve müziğin ise çocukları bağımlılıktan uzak tutmaya yardımcı olduğunu vurguladı.
Bağımlılıkla Mücadeleye İBB Desteği
Üçek, seminerin sonlarına doğru çevrim içi olarak yöneltilen soruları da yanıtladı. “Bağımlılık sürecinin oluştuğunu nasıl anlayabiliriz?” şeklindeki soruya verdiği yanıtta öncelikle bağımlılık sürecinin başlangıcına bakılması gerektiğini söyledi. Bağımlılığın fiziksel belirtilerini gözlerde kızarıklık ve yanma, yüzde ve yanakta kızarıklık, yetersiz kişisel bakım, sık hastalanma, sık kilo alıp verme ve depresyon hâli şeklinde sıralayan Üçek, aile ve arkadaş çevresiyle ilişki kopuklukları, içe kapanıklık, öfke ve yalan söylemenin de sık görülen psiko-sosyal belirtiler arasında yer aldığını iletti.
Üçek, bahsedilen belirtilerin ergenlik dönemiyle de alakalı olabileceğini hatırlatarak, “Ergenlik dönemi ile bağımlılık süreci çok benzer özellikler taşıyor. Bu yüzden bağımlılığın anlaşılması konusunda bireyi gözlemlemek önemli. Çocuklarla sürekli iletişim içinde olmak, aidiyet duygusunu geliştirmek çok değerli.” şeklinde konuştu.
Sosyal Çalışmacı Buket Üçek, seminerin sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Müdürlüğü’nün hizmetleri hakkında bilgi verdi. Müdürlük olarak bağımlılık süreci yaşayan bireylere ve yakınlarına hak temelli yaklaştıklarını söyleyen Üçek, Sosyal Uyum Destek Merkezi’nde (SUDEM), kumar bağımlılığı, alkol ve madde kullanım bozuklukları alanlarında uzmanlaşmış kişilerce kapsamlı destek verildiğini aktardı.






