PROF. DR. İLKKARACAN İLE GÖRÜNMEYEN EMEĞİ KONUŞTUK
Enstitü İstanbul İSMEK'in düzenlediği "Mor Ekonomi: Görünmeyen Emek ve Kadınların Ev İçindeki Bitmeyen Mesaisi" başlıklı söyleşiye katılan Prof. Dr. İpek İlkkaracan, kadınların hane içindeki bakım emeğinin, ciddi bir ekonomik büyüklüğe sahip olduğunu söyledi. Tüm Enstitü İstanbul İSMEK sınıflarında katılımcıların da izlediği çevrim içi söyleşide Prof. Dr. İlkkaracan, TÜİK verileri ışığında yapılan analizlere göre haftada 40 saat istihdamı olan kadınların neredeyse yüzde 60-65'inin zaman yoksulu olduğunu, erkeklerde ise oranın yüzde 10 civarında olduğunu belirtti.
Enstitü İstanbul İSMEK’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında düzenlediği etkinliklerden biri de İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ekonomi profesörlerinden Prof. Dr. İpek İlkkaracan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Mor Ekonomi: Görünmeyen Emek ve Kadınların Ev İçindeki Bitmeyen Mesaisi” başlıklı söyleşiydi. Moderatörlüğünü Enstitü İstanbul İSMEK Akademik Gelişim Sorumlusu Dr. Zeynep Özdoğan Gacal’ın yaptığı söyleşide Prof. Dr. İpek İlkkaracan, başat unsuru kadın olan görünmeyen emeği ve bu emeğin ekonomik boyuttaki önemini rakamsal verilerle anlattı. Tüm Enstitü İstanbul İSMEK sınıflarında katılımcılarımızın da izlediği söyleşide Prof. Dr. İlkkaracan, emek ve çalışma gibi kavramların daha çok bir gelir karşılığında iş gücü piyasası içinde yer alma anlamında kullanıldığı belirtirken, iş gücü piyasasında olsun veya olmasın kadınların, günlük yaşam içerisinde evde ikinci bir mesaisinin de söz konusu olduğunu vurguladı. Hane içinde yapılan temizlik alışveriş, çocuk bakımı, yaşlı bakımı, engelli veya hasta bireylerin ihtiyaç duydukları bakım hizmetleri gibi çok geniş alanda kadınların, bakım hizmeti sorumluluğu olduğunu söyledi.
“Hane İçi Bakım, Refahımızın Önemli Bir Parçası”
Toplumsal cinsiyete duyarlı olmayan bir ekonomik bakışla hane içi bakımın, ciddi bir üretim ve tüketim alanını oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. İpek İlkkaracan, “Hâlbuki günlük yaşamımızı idame etmek için sadece kazandığımız gelirle piyasa üzerinden satın aldığımız mal ve hizmetleri tüketmiyoruz, aynı zamanda ev içinde üretilen mal ve hizmetleri de tüketiyoruz. Bu da bizim refahımızın çok önemli bir parçası.” diye konuştu. Çocukların, hastaların, yaşlıların, engellilerin yanı sıra sağlıklı yetişkinlerin de refahı için ev içinde hijyenin, sağlıklı beslenmenin, duygusal ve sosyal desteğin, hane yönetiminin sağlanmasına yönelik hizmetlerin üretimi emek yoğun işlerden oluştuğuna vurgu yaptı. Prof. Dr. İlkkaracan, kadınların ev içindeki bu görünmeyen faaliyetlerinin, bir yandan da ekonomik çarkların dönmesini sağladığına dikkat çekti.
Kadınlar Zaman Yoksulluğu Yaşıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ışığında yapılan tahminlere göre hane içinde bakım emeğine harcanan zamanın % 86’sının kadınlara ait olduğunu söyleyen Prof. Dr. İlkkaracan, kadınların ev içi mesaisinin günde 4-5 saati bulduğunu ifade etti. İlkkaracan, bu sürenin erkeklerde ise 1 saatin altında, 51 dakika olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. İpek İlkkaracan, yaşam döngüsü içinde üretken olduğumuz 40-45 yıllık dönemde kadınların, erkeklere göre 3,5 yıl daha fazla mesai yaptığını belirterek, bu sürenin yüzde 80’e yakın kısmının ücretsiz çalışmaya ait olduğunu ifade etti. Nakit gelire erişime bakıldığında ise kadınlarda doğrudan kendine ait gelire erişimi olmayanların oranının % 65 gibi büyük bir orana sahip olduğunun altını çizdi. Belirttiğine göre Türkiye’de her 3 kadından 2’sinin doğrudan kendine ait nakit gelire erişimi bulunmuyor. Buna karşılık erkeklerde nakit erişimi olmayanların oranının ise sadece % 5 olduğunu söyleyen Prof. Dr. İlkkaracan, bunun iş gücü piyasasındaki ciddi toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynakladığını öne sürdü.
Bakım Ekonomisi Modeli Eşitliği Getirecek
İlkkaracan, kadınlar ile erkekler arasındaki eşitsizliğin zaman kullanımı istatistiklerinde görüldüğünü belirtti. İstihdamda olan kadınlar ile erkekler arasında ciddi bir çifte mesai sorunu olduğunu söyleyerek, “Kadın gün içinde tam zamanlı bir işte çalışıyor, eve geldikten sonra ve hafta sonları hane içi mesaisi devam ediyor. Bunun sonucunda da, zaman yoksulluğu yaşıyor çalışan kadın.” diye konuştu. Kadınların, ev içindeki yoğun mesaileri sebebiyle karar verici, yönetici pozisyonlarına, siyaset gibi kamusal alanlara talip olamadığına da değindi.
Eşitsizliğin ortadan kalkması adına hane içi ücretsiz çalışmanın, kamusal alanda ücretli istihdama dönüştürülmesinin, yani bakım hizmetleri istihdamının toplam istihdam içindeki payının artması gerektiğinin altını çizdi. Bu noktada bakım ekonomisine yapılacak yatırımın, ekonomik getirilerine de değinen Prof. Dr. İlkkaracan, en önemli getirinin yaratılacak istihdam olduğuna vurgu yaptı. Daha fazla istihdamın, yoksulluğu ve yoksunluğu azaltacağını söyleyen İlkkaracan, bu ekonomi modeli sayesinde kadınların, kamusal yaşama, eğitime, istihdama katılımının artacağını, toplumsal cinsiyet eşitliğinin gelişeceğini belirtti.



